Kamuya personel alımlarında veya bazı özel sektör pozisyonlarında güvenlik amaçlı uygulanan arşiv araştırması, kişinin geçmişteki adli sicili, istihbarat bilgileri ve genel güvenlik durumunu kapsamlı şekilde incelemeye yarar. Bu araştırma, özellikle devlet memurluğu gibi yüksek güvenlik hassasiyetine sahip pozisyonlarda kritik öneme sahiptir.
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, kişinin yalnızca sabıka kaydına değil, sosyal çevresi, dijital izleri ve kamu kurumlarındaki geçmiş kayıtlarına da odaklanır. Süreç, Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT ve ilgili kamu kurumları arasında koordinasyonla yürütülür. Sonuç, adayın kamu görevine uygun olup olmadığını belirlemek için kullanılır.
Özellikle memur arşiv araştırması, atama öncesi son eşiklerden biridir. Olumlu sonuç, adayın göreve başlayabilmesi anlamına gelirken; arşiv araştırması olumsuz olanlar, detaylı bir hukuki sürecin içine girebilir.
Bu yazımızda arşiv araştırmasının ne olduğu, hangi kurumlar tarafından yürütüldüğü, 7315 sayılı güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kanunu gibi güncel mevzuatlar ve uygulama detaylarını tüm yönleriyle ele alacağız. Eğer bir kamu görevine başvuruyorsanız veya güvenlik denetimine tabi tutuluyorsanız, bu süreç hakkında doğru bilgiye sahip olmanız şart.
Arşiv Araştırması Nedir?
Arşiv araştırması, bireyin devlet kurumlarındaki geçmiş kaydının detaylı bir şekilde incelenmesi sürecidir. Bu uygulama, özellikle kamu kurumlarına yapılacak atamalarda, adayların güvenilirliğini değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilir. Araştırma; sabıka kaydı, disiplin cezaları, görevden alma durumları, yargılama geçmişi, hakkında açılmış idari soruşturmalar gibi kamuya açık ve kamuya ait bilgileri içerir.
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması çoğu zaman birlikte yürütülse de, arşiv araştırması daha çok geçmişe dönük devlet kayıtlarının kontrolüne odaklanır. Bu süreçte kişinin ailesi, sosyal medya kullanımı veya özel hayatı doğrudan araştırma kapsamına girmez. Ancak şüphe oluşması halinde detaylı incelemelere kapı aralayabilir.
Özellikle memur arşiv araştırması, göreve başlamadan önce tamamlanması gereken yasal bir zorunluluktur. Bu araştırma, kişinin kamu hizmetinde bulunmasına engel bir durumunun olup olmadığını anlamaya yönelik önleyici bir adımdır.
Arşiv Araştırması Ne Kadar Sürer?
Arşiv araştırması, başvurulan kuruma ve yoğunluğa bağlı olarak değişmekle birlikte genellikle 15 gün ile 2 ay arasında tamamlanır. Bazı durumlarda sürecin uzaması mümkündür; özellikle bilgilerin birden fazla kurumdan toplanması gerektiğinde, süre 3 aya kadar çıkabilir.
Araştırma süreci, kişinin bilgileri çeşitli kamu kurumları arasında dijital sistemler üzerinden paylaşılarak yürütülür. Emniyet Genel Müdürlüğü, Adalet Bakanlığı, MİT ve personel daireleri bu sürecin ana aktörleri arasında yer alır. Ayrıca 2021 yılında yürürlüğe giren 7315 sayılı güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kanunu, bu sürecin yasal çerçevesini belirlemiş ve araştırmaların daha merkezi ve hızlı yapılmasını mümkün kılmıştır.
Güvenlik ve arşiv araştırması süreci tamamlanmadan memuriyete başlatılmak mümkün değildir. Araştırma sonucu olumlu gelen adaylar göreve başlarken, olumsuz gelenler ise idari itiraz veya yargı yoluna başvurabilir.
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Hakkında Mevzuat
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, Türkiye’de kamu görevlisi olmanın en önemli ön koşullarından biridir. Bu sürecin nasıl yürütüleceği ve kimleri kapsayacağı ise doğrudan yasal düzenlemelere bağlıdır. Özellikle son yıllarda yapılan değişikliklerle birlikte, araştırma süreci daha sistematik ve merkezi bir yapıya kavuşmuştur.
Kamuya personel alımı yapılırken bireylerin geçmişte devlete karşı işlenen suçlarla, anayasal düzene tehdit oluşturan yapılarla bağlantısının olup olmadığı incelenir. Bu kapsamda oluşturulan mevzuat, hem güvenlik ve arşiv araştırması süreçlerinin sınırlarını çizer hem de hak ihlallerinin önüne geçilmesini amaçlar.
Aşağıda bu süreci düzenleyen iki ana metni detaylı olarak inceleyelim.
7315 Sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu
7315 sayılı güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kanunu, 2021 yılında yürürlüğe girmiş ve bu alandaki belirsizlikleri büyük ölçüde ortadan kaldırmıştır. Daha önce iptal edilen yönetmelikler nedeniyle oluşan hukuki boşluk, bu kanun ile doldurulmuştur.
Kanuna göre, arşiv araştırması kamuya ilk defa atanacak kişiler için zorunlu hale getirilmiş; güvenlik soruşturması ise yalnızca stratejik kurumlar, silahlı kuvvetler, istihbarat birimleri ve kritik görevler için geçerli olacak şekilde sınırlandırılmıştır.
7315 sayılı kanun, hangi kurumların hangi bilgileri toplayabileceğini, bu bilgilerin nasıl kullanılacağını ve kişisel verilerin nasıl korunacağını açık bir şekilde tanımlar. Aynı zamanda bireyin olumsuz bir sonuçla karşılaşması halinde hangi yasal yollara başvurabileceğini de düzenler.
Bu kanun, devletin güvenliğini sağlama ihtiyacı ile bireyin özel hayatının gizliliği arasındaki dengeyi kurmayı hedefleyen temel mevzuatlardan biridir.
Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yönetmeliği, 7315 sayılı kanunun uygulama esaslarını belirler. Yani bu yönetmelik, yasanın teorik çerçevesini pratiğe döker. Hangi belgeler istenir, araştırma kimler tarafından yapılır, sürecin adımları nelerdir, tüm bu soruların cevabı yönetmelikte yer alır.
Yönetmelik kapsamında araştırma yapılırken bireyin sabıka kaydı, disiplin cezaları, kamu görevinden çıkarılma durumları, terör örgütleriyle bağlantı şüphesi gibi faktörler değerlendirilir. Ancak bireyin dini, etnik kökeni, siyasi görüşü ya da sosyal medya paylaşımları gibi özel alanlarına keyfi şekilde müdahale edilmesi engellenmiştir.
Bu düzenleme ile birlikte arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması daha şeffaf, denetlenebilir ve hukuki zemin üzerinde ilerleyen bir yapıya kavuşmuştur. Ayrıca araştırma sonuçlarına itiraz hakkı, yargı yolu ve avukat desteği gibi haklar da net bir biçimde tanımlanmıştır.

Arşiv Araştırması Neleri Kapsar
Arşiv araştırması, kişinin geçmiş kamu kayıtlarına dayalı olarak incelenmesini ifade eder. Bu süreçte herhangi bir fiili suç unsuru olmasa dahi, kamu güvenliği açısından risk oluşturabilecek bilgiler mercek altına alınır. Araştırma, bireyin kamu hizmetine uygunluğunu değerlendirmek üzere yapılır; yani sadece sabıka kaydıyla sınırlı değildir.
İnceleme kapsamında; disiplin cezaları, memuriyetten çıkarılma kararları, hakkında yapılmış geçmiş soruşturmalar, mahkeme kararları, gözaltı-tutuklama kayıtları, daha önceki kamu görevlerinden ayrılma nedenleri ve terör örgütleriyle irtibat veya iltisak şüphesi gibi birçok kriter değerlendirilir.
Güvenlik ve arşiv araştırması süreci yalnızca kişinin değil, zaman zaman birinci derece yakınlarının da belirli açılardan incelenmesini kapsayabilir. Burada temel amaç, devletin güvenlik zafiyetine yol açabilecek bir ilişki ağının olup olmadığını ortaya koymaktır.
Ayrıca kişi hakkında kamuya açık veya kapalı bilgi notları, devletin farklı kademelerinden gelen istihbari uyarılar da dikkate alınabilir. Yani araştırma, sadece geçmişteki “resmî belgelerle sabit suçlar”a değil, devletin risk algısına da odaklanır.
Memur Arşiv Araştırması
Memur arşiv araştırması, kamu kurumlarına atanacak bireyler için yapılan zorunlu bir değerlendirme sürecidir. Herhangi bir kamu görevine ilk kez atanacak bir kişi, bu araştırmadan geçmeden memuriyete başlayamaz. Bu nedenle memur adayları için arşiv araştırması hayati bir aşamadır.
Süreç, kişinin kamu hizmeti yapmasına engel teşkil edebilecek bir durumun olup olmadığını anlamayı amaçlar. Örneğin geçmişte bir kamu görevinden “ahlaki nedenlerle” çıkarılmış olmak, ya da terörle mücadele kapsamında haklarında işlem yapılmış olması gibi durumlar bu kapsamda ele alınabilir.
Memur arşiv araştırması, Emniyet Genel Müdürlüğü, istihbarat birimleri ve valilikler koordinasyonunda gerçekleştirilir. Bu süreçte kişinin özel hayatına ilişkin bilgiler toplanmaz; yalnızca kamu kaydında yer alan resmî bilgiler analiz edilir. Ancak buna rağmen bazı dosyalarda eksik ya da yanıltıcı bilgilerle karşılaşmak mümkündür. Bu gibi durumlarda kişi, ilgili birimlere başvurarak düzeltilmesini talep edebilir.
Özellikle öğretmenlik, polislik, zabıtalık gibi “temsil niteliği” taşıyan görevlerde bu araştırmanın ağırlığı daha da fazladır.
Arşiv Araştırması Sonucu Nasıl Öğrenilir?
Arşiv araştırması sonucu, kişiye doğrudan tebliğ edilmez. Bunun yerine atandığınız kurum, sonucu size dolaylı olarak bildirir. Sürecin olumlu sonuçlanması hâlinde genellikle herhangi bir bildirim yapılmaz; göreve başlama süreci sorunsuz ilerler. Ancak olumsuz bir değerlendirme durumunda ilgili kurum “atanmanın gerçekleşemeyeceğini” bildirerek süreci sonlandırır.
Birey bu noktada, arşiv araştırması sonucunun neden olumsuz çıktığını öğrenmek isteyebilir. Bu durumda yapılacak ilk şey, Kamu Denetçiliği Kurumu’na (Ombudsmanlık) veya idari mahkemelere başvurarak bilgi talebinde bulunmaktır. Ayrıca Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde kurumlara dilekçe verilerek, dosyada ne tür kayıtların bulunduğu öğrenilmeye çalışılabilir.
Bu süreç şeffaf yürümeyebilir; çünkü bazı bilgiler “devlet sırrı” kapsamına alınabilir. Ancak bireyin hak arama özgürlüğü bu noktada devreye girer. İdari yargı yoluyla araştırmanın iptali veya yeniden değerlendirilmesi talep edilebilir.
Arşiv Araştırması Olumsuz Olanlar Ne Yapmalı?
Arşiv araştırması olumsuz olanlar, bu kararı kesin bir kader gibi görmek zorunda değildir. Öncelikle kişi, araştırmanın neden olumsuz sonuçlandığını anlamalıdır. Bu bilgiye ulaşmak için ilgili kuruma dilekçe yazabilir, bilgi edinme başvurusu yapabilir ya da yargı yoluna başvurabilir.
Çoğu zaman olumsuz sonucun nedeni bir yanlışlık, eksik bilgi ya da geçmişteki bir şüphe kaydı olabilir. Bunların hepsi düzeltilebilir. Özellikle memur arşiv araştırması kapsamında hatalı verilerle karşılaşmak hiç de nadir değildir.
Bu tür durumlarda idari dava açarak karara itiraz edilebilir. 7315 sayılı güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kanunu kapsamında, bireyin yargı önünde hak arama hakkı güvence altına alınmıştır. Mahkeme sürecinde bireyin avukat aracılığıyla savunma yapması ve dosyada yer alan bilgi ve belgeleri çürütmesi mümkündür.
Ayrıca kararın iptali hâlinde, kişi kamu görevine atanma hakkını tekrar elde edebilir. Yani olumsuz sonuç tek başına “oyun bitti” anlamına gelmez. İyi bir hukuki destekle süreç tersine çevrilebilir.

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Hakkında Mahkeme Kararları
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, özellikle kamu görevine girişte ciddi etkiler yarattığı için zamanla birçok yargı kararına konu olmuştur. Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), bu uygulamanın bireysel haklar üzerindeki sınırlarını belirlemede aktif rol oynamıştır.
Kimi zaman sadece bir sosyal medya paylaşımı ya da yıllar önce açılmış ama sonuçlanmamış bir soruşturma, kişinin kamuya atanmasını engelleyebilmektedir. İşte tam da bu noktada, yargı organları bu süreçlerin hukuka uygun şekilde yürütülüp yürütülmediğini denetlemektedir.
Özellikle son yıllarda açılan davaların çoğu, arşiv araştırması olumsuz olanlar tarafından yapılmış ve bir kısmı lehe sonuçlanmıştır. Bu kararlar, hem mevcut uygulamaları hem de mevzuatı şekillendirme açısından kritik rol oynamaktadır.
Arşiv Araştırması Hakkında Anayasa Mahkemesi Kararı
Anayasa Mahkemesi, 2021 yılında verdiği bir kararda, arşiv araştırması neticesinde kamu görevine alınmayan bir bireyin “hak arama özgürlüğü”nün ihlal edildiğine hükmetmiştir. Kararın temel dayanağı, bireyin hakkında yapılan değerlendirmelerin şeffaf olmaması ve savunma hakkının fiilen ortadan kalkmasıdır.
Mahkemeye göre, bireyin neden elendiğini öğrenememesi ve buna itiraz edememesi, Anayasa’nın 36. maddesi olan “hak arama özgürlüğü”nü doğrudan ihlal etmektedir. Ayrıca, sadece soyut ve istihbari verilerle kişilerin dışlanmasının hukuki bir temele dayanmadığı vurgulanmıştır.
Bu kararın ardından, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması süreçlerinde daha objektif kriterler getirilmesi zorunluluğu gündeme gelmiştir. Her ne kadar süreçler tamamen şeffaflaşmamış olsa da, bireylerin yargı önünde daha güçlü savunma yapabilmesinin önü açılmıştır.
Anayasa Mahkemesi, devletin güvenlik kaygılarını tanırken, bireyin temel haklarını da göz ardı etmemesi gerektiğini açıkça ifade etmiştir.
Arşiv Araştırması Hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, arşiv araştırması benzeri uygulamaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygunluğunu da ele almıştır. Özellikle özel hayata saygı, adil yargılanma ve çalışma hakkı gibi temel prensipler üzerinden değerlendirmelerde bulunulmuştur.
AİHM, benzer bir davada, bir kişinin kamu görevine alınmamasına yol açan gerekçelerin şeffaf olmamasını, “adil yargılanma hakkı”nın ihlali olarak görmüştür. Mahkeme, devletin güvenlik endişelerine saygı duyarken, bireyin hukuki güvenceden yoksun bırakılmasının kabul edilemez olduğuna hükmetmiştir.
Bu bağlamda, güvenlik ve arşiv araştırması sonuçlarının açık, denetlenebilir ve itiraz edilebilir olması gerektiği özellikle vurgulanmıştır. AİHM kararları bağlayıcı olmasa da, Türkiye gibi sözleşmeye taraf ülkelerde iç hukuk düzenlemelerinin bu kararlarla uyumlu hâle getirilmesi zorunludur.
Yani AİHM, “devletin güvenliği” bahanesiyle bireyin haklarını sınırsızca çiğnemenin önüne set çekmiş, faizsiz ve keyfî uygulamaların yargı denetimine tabi olması gerektiğini net bir şekilde ortaya koymuştur.

Sık Sorulan Sorular (FAQ)
❓️Arşiv araştırmasında aileye bakılıyor mu?
Evet, kişinin birinci derece yakınlarının adli sicil kayıtları ve güvenlik geçmişi de değerlendirmeye alınabilir. Özellikle terör, örgüt bağlantısı gibi konular varsa süreci etkileyebilir.
❓️Arşiv araştırmasında sosyal medyaya bakılır mı?
Evet, sosyal medya paylaşımları incelemeye tabidir. Devlet kurumlarına aykırı veya radikal içerikler süreci olumsuz etkileyebilir.
❓️Arşiv araştırmasını kim yapar?
Arşiv araştırmasını genellikle Emniyet Genel Müdürlüğü ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yürütür. Süreç, ilgili kurumun talebi doğrultusunda başlatılır ve koordinasyonlu şekilde ilerler.
❓️Arşiv araştırmasında internet geçmişine bakılır mı?
Doğrudan tarayıcı geçmişine erişilmez ancak sosyal medya aktiviteleri, kamuya açık paylaşımlar ve bazı platformlardaki davranışlar analiz edilebilir.
❓️Arşiv araştırmasında banka hesaplarına bakılır mı?
Kişinin mali durumuna dair genel bilgiler istenebilir ancak banka hesap dökümleri doğrudan incelenmez. Ancak terör finansmanı gibi bir şüphe varsa MASAK üzerinden mali analiz yapılabilir.

Arşiv Araştırması Olumsuz Sonuçlananlar için Avukat Desteği
Arşiv araştırması sürecinin olumsuz sonuçlanması, kamu kurumlarında görev alma hayali kuran birçok vatandaş için büyük bir hayal kırıklığı yaratabilir. Ancak bu karar nihai değildir. Hukuki zeminde itiraz hakkınız vardır ve doğru adımlarla bu süreci lehine çevirmek mümkündür.
İşte tam bu noktada profesyonel destek hayati önem kazanır. Hakkınızda verilen olumsuz arşiv araştırması sonucu, çoğu zaman hukuki bilgi eksikliğinden, yanlış anlaşılmalardan veya usule aykırı işlemlerden kaynaklanabilir. Sürecin detaylarına hâkim, mevzuatı yakından takip eden bir hukuk ekibiyle çalışmak bu kararı tersine çevirebilir.
Dönmez Hukuk & Danışmanlık, 7315 sayılı güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kanunu çerçevesinde hak arayan binlerce müvekkile başarıyla rehberlik etmiş, Ankara merkezli olmasına rağmen Türkiye’nin dört bir yanına hizmet götürmeyi başarmıştır.
Ceza hukukundan idare hukukuna, kamu personel rejiminden insan haklarına kadar geniş bir alanda uzman kadromuzla; güvenlik ve arşiv araştırması süreçlerinde itiraz dilekçenizi hazırlıyor, mahkemeye taşıyor ve her aşamada yanınızda duruyoruz.
Unutmayın, sessiz kalmak, haklıyken haksız duruma düşmek demektir. Mağduriyetinizi bir kader gibi kabullenmeyin.
Haklarınızı birlikte arayalım.
Dönmez Hukuk & Danışmanlık olarak dosyanızı ücretsiz ön değerlendirmeye tabi tutuyor, sizinle birlikte kazanmak için elimizden geleni yapıyoruz.
Hemen iletişime geçin, süreci birlikte yönetelim.

