ihaleye fesat karıştırma suçu

Kamu ihaleleri, devletin mal ve hizmet alımlarını düzenli ve şeffaf şekilde yürütmesi için büyük önem taşır. Ancak bu süreçte yapılan usulsüzlükler, hem kamu düzenine hem de ekonomik sisteme ciddi zararlar verebilir. Bu noktada ihaleye fesat karıştırma suçu, ihalelerde dürüstlüğü ve rekabeti bozarak kamu zararına yol açan fiilleri kapsamaktadır. Özellikle ekonomik kazanç elde etme amacıyla yapılan hileler, ihale sürecini adil olmaktan çıkarır.

Türk Ceza Kanunu’nda açıkça düzenlenen bu suç, gerek özel şirketler gerekse kamu kurumları açısından ağır sonuçlar doğurabilir. Dolayısıyla bu konunun hem ceza hukuku hem de idare hukuku bakımından bilinmesi gerekir. Bu yazıda, ihaleye fesat karıştırma suçu ile ilgili mevzuatı, unsurları, cezasını ve yargı kararlarını detaylı olarak inceleyeceğiz.

[/column]

İhaleye fesat karıştırma nedir?

İhaleye fesat karıştırma suçu, kamu adına yürütülen alım-satım, kiralama veya yapım ihalelerinde rekabeti ve şeffaflığı bozan her türlü müdahaleyi ifade eder. İhaleye teklif verecek kişilerin sahaya girmesini hileyle engellemek, yeterli olmayan kişileri sahte biçimde içeri sokmak, uygun teklifi uygunsuz gibi gösterip elemek, gizli kalması gereken teklif bilgilerini sızdırmak, fiyatı ve şartları etkilemek için anlaşmak veya cebir-tehdit kullanmak bu çerçevenin tipik örnekleridir. Bu nedenle, konu sadece “usul hatası” değildir. Hedef, rekabeti kırmak ve sonucu manipüle etmektir.

Suçun doğası “tehlike suçu” ağırlığı taşır. İhalenin gerçekten bozulması veya sözleşmenin imzalanması şart değildir. Rekabeti hedef alan tipik davranışın varlığı çoğu kez yeterlidir. Tam da bu yüzden, ihale suçları içinde en çok tartışılan tiplerden biridir.

Uygulamada, madde zemini “ihaleye fesat karıştırma TCK m.235” olarak anılır ve bundan sonraki bölümlerde bu çerçeveyi detaylandıracağız.

İhaleye fesat karıştırma suçu Mevzuat

Kanun, kamu adına yapılan alım-satım, kiralama ve yapım ihalelerine yönelik müdahaleleri suç sayar. Klasik 4734/2886 kapsamı dışına taşan, kamu gücüyle bağlantılı bazı kuruluşların işlemlerini de (örneğin kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları, kamu yararına dernekler, kooperatifler ve kamu/meslek kuruluşu iştiraki şirketler vb.) belirli şartlarla kapsama alır. Böylece, kamunun parası veya nüfuzu neredeyse, rekabeti koruyan ceza normu da oradadır.

Kanun, “seçimlik hareket” sistematiğini izler. Hileli davranışlarla ihaleye katılması gerekenleri dışarıda bırakmak ya da katılamayacak olanları içeri sokmak, uygun teklifi uygunsuz gibi göstermek, gizli kalması gereken teklif/veri akışını üçüncü kişilere açmak, cebir veya tehditle katılımı engellemek, yahut ihaleye katılanların fiyat ve şartları etkilemek üzere aralarında açık/gizli anlaşma kurmaları suçun maddi görünüm biçimleridir. Bu davranışların herhangi biri tek başına tipikliği tamamlar.

İhaleye fesat karıştırma cezası temel hâlde hapis cezasıdır ve aralık kanunda gösterilmiştir. Cebir veya tehdit kullanılmışsa alt sınır ağırlaşır. Bu, kanunun rekabete fiziki/psikolojik baskıyla saldırıya özel bir tepki verdiğini gösterir. Buna karşılık, kamu kurum veya kuruluşlarının zarara uğramadığı kimi durumlarda (bazı seçimlik hareketler bakımından) daha düşük bir ceza aralığı uygulanır.

Uygulayıcıların “ihaleye fesat karıştırma kamu zararı var mı, yok mu?” ayrımını niçin ısrarla sorduğu tam da buradan anlaşılır.

ihale anlaşması

İhaleye Fesat Karıştırma Suçunun Unsurları

Kanun, üç ekseni aynı anda korur. Kamunun malî çıkarı, ihale süreçlerine duyulan güven ve serbest rekabet. Bu yüzden tipiklik, “sonuç”tan çok “rekabete yönelen tehlike” etrafında kurulur. Sözleşme imzalanmasa da, ihalenin kaderi değişmese de, rekabete bıçak sokan hareket tipikliği taşıyabilir.

Fail, mağdur ve konu

Fail bakımından kural “genellik”tir. İhaleye katılanlar, katılmak isteyenler, aracı kişiler ve süreçte görev alanlar sorumluluk halkasında yer alabilir. Ancak bazı hareketler doğası gereği görevliler eliyle gerçekleşebilir (ör. uygun teklifi uygunsuz gibi göstermek, gizli bilgiyi sızdırmak).

Bazıları ise daha çok isteklilerin kendi aralarındaki anlaşmalarla somutlaşır. Mağdur konumunda kamunun kendisi vardır. Bunun yanında, rekabet ortamı bozulan dürüst istekliler “suçtan zarar gören” sıfatını kazanır. İhalenin konusu mal-hizmet alımı, kiralama veya yapım olabilir.

Önemli olan, işlemin kamu adına yürütülen bir ihale niteliği taşımasıdır.

Maddi unsur (seçimlik hareketler)

Maddi unsur, kanunda tek tek sayılan seçimlik hareketlerden en az birinin gerçekleşmesidir. Hileyle katılımın engellenmesi ya da katılımın sağlanması, uygun teklifin haksız değerlendirme dışı bırakılması, gizli teklif/bedel verilerinin üçüncü kişilere ulaştırılması, katılımın cebir-tehditle engellenmesi, yahut fiyat ve şartları etkilemeye dönük açık/gizli anlaşmalar. Her biri tek başına yeterlidir. Bu sayım sınırlıdır, “yakın davranışlar” ancak sayılan tipik hallerle örtüşüyorsa suç kapsamına girer.

Manevi unsur (kast)

İhaleye fesat karıştırma su kasten işlenir. Genel kast çoğu seçimlik hareket için yeterlidir. Fiyat/şart anlaşması gibi bazı görünümlerde “ihale şartlarını etkileme” amacı tipikliğin merkezindedir. Bu amaç gerçekleşmese bile anlaşmanın kurulmasıyla tamamlanmış suç gündeme gelir. Taksirle işlenemez.

Hukuka aykırılık ve tipiklik eşiği

Teknik ihale aykırılıkları, salt yönetim kusuru düzeyinde kaldığında ceza hukukuna dönüşmez. Dosyada aranacak olan, rekabete yönelik hile, bilgi sızdırma, anlaşma ya da cebir-tehdit düzeyinde bir müdahaledir. İhale mevzuatındaki şekil hataları ile ceza hukuku tipikliği bu noktada ayrışır.

Netice, kamu zararı, yaptırım

İhaleye fesat karıştırma su tipik olarak neticesizdir. Yani sözleşmenin akdedilmesi, ihalenin bozulması veya fiilî zarar aranmaz.

Bununla birlikte “ihaleye fesat karıştırma kamu zararı yokluğu” bazı hallerde ceza aralığını aşağı çeker. Cebir-tehdit kullanımı ise alt sınırı yukarı taşır. Bu ayrımlar, mahkûmiyet hâlinde verilecek ihaleye fesat karıştırma cezasının tayininde belirleyicidir.

Teşebbüs, iştirak ve içtima

Seçimlik hareketlerden birkaçı birlikte işlense de çoğunlukla tek suç kabul edilir. Fiyat/şart anlaşması kurulmuşsa, anlaşmanın uygulanmasını beklemeden suç tamamlanır. Bu nedenle teşebbüs tartışması dar bir alan bulur.

Soruşturmalarda, ihaleden sonraki sözleşme aşamasına dönük manipülasyonların ise TCK m.236 kapsamındaki “edimin ifasına fesat” başlığında ayrıca değerlendirildiği unutulmamalıdır. İki madde farklı evreleri hedefler ve birlikte uygulanabilir.

Unsurları doğru okunan bir dosyada, hem savunma hem de iddia makamı açısından kilit referans ihaleye fesat karıştırma suçunun tipiklik eşiğidir. Gerisi bu eşiğin altına düşen iddialarla üstüne çıkan delillerin bilek güreşidir.

İhaleye Hile Karıştırma Soruşturma İzni

Bu suçun soruşturmalarında en çok kafa karıştıran noktalardan biri ihaleye fesat karıştırma soruşturma izni meselesidir. Türk hukukunda bazı suçlar, failin kamu görevlisi olması hâlinde 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun kapsamında özel izin prosedürüne tabidir.

Ancak ihale suçları bakımından durum farklıdır.

Burada önemli olan, failin yalnızca kamu görevlisi olması değil, suçun “görev sebebiyle” işlenip işlenmediğidir. Eğer kamu görevlisi, ihale komisyonunda veya sürecinde görev alırken seçimlik hareketlerden birini gerçekleştirmişse, eylem görevle bağlantılı sayılır ve soruşturma izni aranır. Buna karşılık, ihale dışındaki bir kamu görevlisinin sırf menfaat için sürece dâhil olması “görev sebebiyle” kapsamına girmez. Doğrudan savcılık soruşturma yapabilir.

Dolayısıyla, ihaleye fesat karıştırma soruşturma izni ifadesi her dosyada geçerli bir kural değil, somut olayın failin konumuna göre değişen bir şarttır. Yargılamada bu fark, davanın açılıp açılmaması kadar, usul hataları yüzünden beraatle sonuçlanması riskini de beraberinde getirir.

İhaleye Fesat Karıştırma Suçu Görevli Mahkeme

Görevli mahkeme belirlenirken ölçü, kanunda öngörülen ceza aralığıdır. İhaleye fesat karıştırma cezası temel şekliyle 3 yıldan başlayan hapis cezası öngördüğü için, asliye ceza mahkemesi değil ağır ceza mahkemesi görevli kabul edilir. Bu, uygulamada en kritik usul noktalarından biridir.

Ayrıca suçun işlendiği yer mahkemesi yetkilidir. İhalenin yapıldığı yer, genellikle yetkiyi belirler. Ama eylem zincirleme şekilde birden çok yerde icra edilmişse, CMK hükümleri devreye girer. İhale Ankara’da yapılmış olsa da teklif manipülasyonu İstanbul’dan organize edildiyse, savcılık ve mahkemeler yetki konusunda çekişmeye girebilir.

Görevli ve yetkili mahkemenin doğru tespit edilmemesi, yargılamanın baştan sakatlanmasına neden olur. Bu yüzden savunma stratejisinde mahkemenin yetkisi her zaman ilk tartışma konularından biridir. İhaleye fesat karıştırma TCK uygulamalarında görevli mahkeme ağır ceza mahkemesi olduğundan, süreç hem usul hem de içerik bakımından daha sıkı denetim altındadır.

ihaleye fesat karıştırma suçunun cezası

İhaleye Fesat Karıştırma Cezası

Kanun, seçimlik hareketlere göre farklı ceza aralıkları öngörür. Temel hâlde 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası söz konusudur. Ancak eylem cebir veya tehditle işlenmişse, alt sınır 5 yıla çıkar. Bu ayrım, suçun “rekabetin üzerine fiilî baskı kurulması” halinde daha ağır yaptırımla karşılandığını gösterir.

Kamu kurum veya kuruluşlarının herhangi bir zarara uğramadığı, yani fiilin yalnızca ihalenin dürüstlüğünü tehdit ettiği hâllerde ceza aralığı daha düşük tutulabilir. Burada “ihaleye fesat karıştırma kamu zararı var mı, yok mu?” sorusu belirleyici olur. Zararın somut olarak ortaya çıkması cezayı ağırlaştırmaz ama indirim ihtimalini ortadan kaldırır.

İhaleye hile karıştırma cezası, doğrudan aynı madde kapsamında değerlendirilir. Hile, kanunun saydığı seçimlik hareketlerden biridir.

Dolayısıyla ayrı bir suç tipi değil, ihaleye fesat karıştırma suçunun işleniş şeklidir.

Mahkeme cezayı belirlerken faillerin anlaşmadaki rolünü, eylemin ihalenin sonucuna etkisini ve zararın boyutunu göz önüne alır. Bazı durumlarda “etkin pişmanlık” hükümleri de devreye girerek cezadan ciddi indirim yapılmasına imkân tanır.

İhaleye Fesat Karıştırma Suçu Yargıtay Kararları

İhaleye fesat karıştırma suçu, uygulamada en çok tartışılan ihale suçlarından biridir. Bu nedenle Yargıtay kararları, suçun unsurlarının yorumlanması ve faillerin cezai sorumluluğunun belirlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Özellikle failin sıfatı, eylemin hangi seçimlik hareket kapsamında değerlendirileceği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında Yargıtay içtihatları yol gösterici niteliktedir.

Yargıtay, birçok kararında ihalenin dürüstlüğünü bozan her türlü davranışı titizlikle ele almış, kanunda öngörülen seçimlik hareketler dışında kalan eylemlerin ise suç kapsamında değerlendirilemeyeceğini açıkça belirtmiştir. Bu yaklaşım, ihaleye fesat karıştırma TCK kapsamında suç tipikliğinin sınırlarını çizmekte ve keyfi yorumların önüne geçmektedir.

Aşağıda yer verilen Yargıtay kararları, suçun nasıl uygulandığını ve mahkemelerin hangi ölçütlerle değerlendirme yaptığını göstermektedir.

Yargıtay 5. Ceza Dairesi, E. 2012/10423, K. 2014/5120, Tarih: 07.05.2014

“Belediye Başkanı … I.. Ltd. Şti.’nin ihalelere katılma yeterliliği olmadığı halde taahhütname vermiş olması, … şartlara uyup uymadığını incelemeden sözleşmeleri imzalaması … TCK’nın 235/2-a-2 ve 43/1 maddelerinde yer alan zincirleme ihaleye fesat karıştırma suçunun tüm unsurlarını taşıdığı…”

Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Esas: 2018/12710

“TCK’nın 235. maddesinde ihaleye fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceği kabul edilmektedir…”

Bu kararlar, hem suçun tipik unsurlarının yorumlanmasında hem de faillerin konumuna göre sorumluluğun belirlenmesinde yol gösterici niteliktedir. İlk karar, Belediye Başkanı’nın ihaleye katılma yeterliliği bulunmayan bir şirketi sürece dâhil etmesini zincirleme suç kapsamında değerlendirmiştir.

İkinci karar ise, suçun yalnızca kanunda belirtilen konumda olan kişiler tarafından işlenebileceğini vurgulamış, böylece ihale suçları bakımından özgü suç niteliğini pekiştirmiştir.

Yargıtay’ın bu tutumu, uygulamada savunma ve iddia makamlarının stratejilerini doğrudan etkilemekte. Failin görev, yetki ve ihale sürecindeki rolü davanın sonucunu belirleyen en kritik unsur olarak öne çıkmaktadır.

ihale suçları

İhaleye Fesat Karıştırma Suçu Zamanaşımı

Ceza hukukunda zamanaşımı, devletin cezalandırma yetkisini sınırlayan en önemli kurumlardan biridir. İhaleye fesat karıştırma suçu zamanaşımı, bu suçun niteliği ve öngörülen ceza aralığına göre belirlenmektedir. TCK’da bu suç için öngörülen temel ceza 3 yıldan 7 yıla kadar hapis olduğundan, dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.

Bu süre, suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak zincirleme suç, iştirak veya ihalenin iptal edilmesi gibi ihtimaller zamanaşımının başlangıcını tartışmalı hâle getirebilir. Örneğin, eylem ihale sürecinin farklı aşamalarında devam etmişse, son hareketin tarihi esas alınır.

Bunun dışında, dava zamanaşımı boyunca herhangi bir işlem yapılmaması durumunda soruşturma ve kovuşturma düşer. Ancak savcılık tarafından yapılan her işlem zamanaşımını keser ve süre yeniden işlemeye başlar. Bu nedenle ihale suçları bakımından, zamanaşımının doğru hesaplanması davanın seyrini kökten değiştirebilir.

İhaleye Fesat Karıştırma Suçu Etkin Pişmanlık

İhaleye fesat karıştırma etkin pişmanlık hükümleri, failin işlediği suçtan sonra ortaya koyduğu davranışa bağlı olarak cezadan indirim yapılmasını veya cezasız kalmasını mümkün kılmaktadır. Bu düzenleme, TCK’nın genel hükümleri çerçevesinde uygulanır.

Eğer fail, ihalenin sonucunu etkilemeden önce durumu yetkili mercilere bildirirse, hakkında ceza verilmez. Bu noktada önemli olan, bildirimin ihale sonucunu değiştirmeden ve kamu zararına yol açmadan yapılmasıdır. Eğer suç işlendikten sonra kamu zararı ortaya çıkmışsa, etkin pişmanlık yalnızca cezada indirim sağlar.

Yargıtay uygulamalarında, failin işbirliği yapması, belgeleri açıklaması veya sahte evrakın kullanılmasını engellemesi de etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilmiştir. Bu yönüyle kurum, hem kamu yararının korunmasına hizmet eder hem de faillerin sürece katkı vermesini teşvik eder.

İhaleye Fesat Karıştırma Kamu Zararı

İhaleye fesat karıştırma kamu zararı kavramı, suçun sonuçlarının belirlenmesinde en kritik faktörlerden biridir. Zira her ne kadar suçun oluşması için kamu zararının gerçekleşmesi şart olmasa da, zararın varlığı cezanın belirlenmesinde etkili olur.

Kamu zararı, ihalenin iptali, kamuya daha yüksek bedelle mal veya hizmet temini, rekabetin ortadan kalkması ve bütçenin gereksiz yere yüklenmesi şeklinde ortaya çıkabilir. Yargıtay kararlarında da sıkça vurgulandığı üzere, zararın boyutu doğrudan ceza miktarını değiştirmese de mahkeme tarafından cezayı hafifletici veya ağırlaştırıcı unsur olarak değerlendirilir.

Ayrıca kamu zararının varlığı, idari açıdan da sorumluluk doğurur. Bu nedenle sadece ceza davasında değil, aynı zamanda Sayıştay ve idari yargı süreçlerinde de failler hakkında yaptırımlar gündeme gelebilir. Dolayısıyla ihaleye fesat karıştırma cezası, sadece ceza mahkemesiyle sınırlı kalmaz. Kamu zararı boyutuyla birlikte çok yönlü bir hukuki sorumluluk doğurur.

ihale

Sıkça Sorulan Sorular (FAQ)

İhaleye fesat karıştırma suçu, hem ceza hukuku hem de idare hukuku açısından ciddi sonuçlar doğuran bir suç tipidir. Bu nedenle vatandaşlar, memurlar ve iş dünyası bu suçla ilgili en çok hangi sonuçların ortaya çıktığını merak etmektedir. Aşağıda en sık sorulan sorulara kısa ve net cevaplar yer almaktadır.

1- İhaleye fesat karıştırma yüz kızartıcı suç mu?

Evet. Yargıtay kararlarında bu suç yüz kızartıcı suçlar arasında kabul edilmektedir.

2- İhaleye fesat karıştırma soruşturma iznine tabi mi?

Hayır. Savcılık doğrudan soruşturma başlatabilir, ayrıca izin gerekmez.

3- İhaleye fesat karıştırma memuriyete engel mi?

Evet. Bu suçtan mahkûmiyet memuriyet ve kamu görevine girişe engel teşkil eder.

4- İhaleye fesat karıştırma soruşturma iznine tabi mi?

Hayır. İdari makamdan özel izin gerektirmez, doğrudan soruşturulabilir.

5- İhalede usulsüzlük nereye şikayet edilir?

Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu yapılabilir. Ayrıca Kamu İhale Kurumu’na da idari başvuru mümkündür.

İhale Avukatı Ankara

Bu gibi davalar için uzman bir ihale avukatı desteği sürecin doğru yönetilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Ankara’da hizmet veren Dönmez Hukuk & Danışmanlık, ihalelerde yaşanan hukuki sorunlara karşı etkin ve profesyonel çözümler sunmaktadır.

Firmamız, ihaleye fesat karıştırma suçu, soruşturma süreçleri, dava ve itiraz işlemlerinde tecrübeli avukat kadrosuyla yanınızdadır. Web sitemiz üzerinden (Dönmez Hukuk & Danışmanlık) bizimle iletişime geçebilir, detaylı bilgi alabilir ve hukuki sürecinizi güvenle yönetebilirsiniz.

1