Hukuki süreçlerde sıkça karşılaşılan ama çoğu zaman yanlış anlaşılan kavramlardan biri olan tazyik hapsi, borçlunun bir mahkeme kararını yerine getirmemesi durumunda uygulanan özel bir yaptırımdır.
Bu hapis türü, ceza hukukuna değil, infaz hukukuna ve icra hukukuna özgüdür. Bir ceza değildir; kişiyi, belirli bir hukuki yükümlülüğü yerine getirmeye zorlamak amacı taşır.
En yaygın uygulama alanları arasında nafaka tazyik hapsi, koruma tedbirleri kapsamında verilen kararların ihlali ve mahkeme kararlarının uygulanmaması yer alır. Özellikle 6284 sayılı kanun kapsamında, uzaklaştırma ya da yaklaşmama gibi tedbir kararlarını ihlal eden kişilere yönelik sıkça uygulanır.
Bu yazımızda tazyik hapsinin hukuki dayanaklarını, hangi durumlarda uygulanabileceğini, süresini, itiraz yollarını ve örnek Yargıtay kararlarını ele alacağız. Aynı zamanda, sürecin karmaşıklaştığı noktada avukat desteğinin ne kadar kritik olduğunu da irdeleyeceğiz.
Yasal bir yükümlülüğü yerine getirmemenin sonuçlarını bilmeden atılacak her adım, özgürlüğünüzü riske atabilir. Gelin, zorlama hapsi sürecine birlikte yakından bakalım.
Tazyik Hapsi Nedir?
Tazyik hapsi, bir kişinin hukuki bir yükümlülüğü yerine getirmemesi hâlinde uygulanan, cezalandırma değil zorlama amacı taşıyan özel bir hapis türüdür.
Diğer adı ile zorlama hapsi, özellikle mahkeme kararlarını hiçe sayan kişilere karşı kullanılan etkili bir yaptırım aracıdır.
Bu hapis türü, genel anlamda borçlu kişiye bir yükümlülüğün yerine getirilmesi için baskı uygulamak amacıyla verilir. En yaygın uygulandığı alanlar arasında nafaka tazyik hapsi, velayet teslimi, kişisel ilişki kurulması ve icra emrine itaatsizlik gibi konular yer alır.
Hapsen tazyik, suçun cezalandırılması amacıyla değil, yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak için uygulanır. Dolayısıyla klasik hapis cezası gibi adli sicile işlemez, ancak özgürlüğü kısıtlayan ciddi bir yaptırımdır.
Süre sınırı, kişiye özel durum ve ihlalin niteliğine göre değişebilir. Ancak zorlama hapsi süresi, hukuk sistemimizde ölçülülük ilkesine tabidir ve belirli sınırlar içinde kalmak zorundadır.
Hapis süresi boyunca kişi yükümlülüğünü yerine getirirse derhal tahliye edilir. Bu da gösteriyor ki, asıl amaç kişiyi cezalandırmak değil, kararın yerine getirilmesini sağlamak.
6284 Sayılı Kanun Zorlama Hapsi
6284 sayılı kanun, aile içi şiddetin önlenmesi ve kadının korunması amacıyla çıkarılmış en önemli yasal düzenlemelerden biridir. Bu yasa kapsamında verilen koruma tedbirleri, ihlal edildiğinde kişiye zorlama hapsi uygulanabilir. Bu durum, özellikle mağdurların korunması açısından hayati bir güvenlik mekanizmasıdır.
Kanun, uzaklaştırma, yaklaşmama, iletişim kurmama gibi koruma kararlarını ihlal eden şüpheli veya sanıklara karşı ciddi yaptırımlar öngörür. İşte bu noktada 6284 tazyik hapsi, yani ihlale karşılık uygulanan durum devreye girer.
Hakim, ihlalin niteliğine göre ilk aşamada uyarıda bulunabilir; ancak tekrar eden ihlallerde, 3 günden 10 güne kadar, tekrarı halinde ise 15 günden 30 güne kadar zorlama hapsi kararı verebilir. Toplam süre 6 ayı geçemez.
6284 sayılı kanun zorlama hapsi, ceza hukuku kapsamında bir mahkûmiyet değil, koruyucu bir önlem olarak değerlendirilir. Bu yüzden ceza siciline işlemez; ancak kişinin özgürlüğünü ciddi şekilde kısıtlar.
Bu düzenleme, özellikle şiddet mağdurlarının korunmasında etkili olmakla birlikte, hakkında karar verilen kişiler için de ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle hem başvuran hem muhatap açısından sürecin doğru yürütülmesi hayati önemdedir.

(Tazyik) Zorlama Hapsinin Uygulanacağı Durumlar?
Zorlama hapsi, kişinin bir mahkeme kararına ya da yasal yükümlülüğe aykırı hareket etmesi durumunda devreye giren özgürlüğü kısıtlayıcı bir tedbirdir. Bu ceza, klasik anlamda bir “suçun cezası” değil, bireyi yükümlülüğünü yerine getirmeye zorlamak amacıyla uygulanır.
Hangi durumlarda uygulanır dersen, liste oldukça net:
En yaygın örneklerden biri nafaka tazyik hapsidir. Nafaka ödememekte direnen kişilere mahkeme, yükümlülüğü yerine getirinceye kadar hapsen tazyik uygulayabilir.
Mahkeme kararıyla verilmiş olan velayet hakkının teslim edilmemesi, kişisel ilişki kurulmasının engellenmesi gibi durumlarda da zorlama hapsi gündeme gelir.
Aile mahkemesi tarafından verilen 6284 sayılı kanun zorlama hapsi kararları da, koruma tedbirlerine uymayanlar için önemli bir uygulama alanıdır.
Ayrıca icra emrinin yerine getirilmemesi, eşyaların teslim edilmemesi gibi sivil itaatsizlik örneklerinde de bu tedbir devreye sokulabilir.
Hapsen tazyik davası, bir kişinin yalnızca yükümlülüğe uymadığını göstermekle açılmaz; aynı zamanda mahkeme kararının net, kesin ve uygulanabilir olması gerekir.
Tazyik Hapsi Nasıl Uygulanır?
Tazyik hapsi, kanunen belirli şartların oluşması hâlinde, mahkeme kararıyla uygulanabilir. Uygulama süreci oldukça sistematik ve net kurallara bağlıdır.
İlk adımda, yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi hakkında hapsen tazyik kararı verilebilmesi için, bir mahkeme kararının veya yasal yükümlülüğün ihlali söz konusu olmalıdır. Bu kararın kesinleşmiş olması ve ihlalin ispat edilebilmesi şarttır.
Örneğin nafaka tazyik hapsi şartları, nafakanın belirli süre ödenmemesi, borçlunun ihtara rağmen bu borcu yerine getirmemesi gibi kriterlere dayanır. Alacaklı taraf icra müdürlüğüne ya da mahkemeye başvurarak hapsen tazyik davası açar.
Mahkeme, kişiye savunma hakkı verir. Eğer yükümlülük ihlali sabit görülürse, zorlama hapsi süresi kararla belirlenir ve ilgili kişi cezaevine alınır. Ancak burada kritik fark şudur: Kişi, yükümlülüğü yerine getirirse anında tahliye edilir.
Bu uygulama süreci boyunca, kişi mahkemeye itiraz hakkına da sahiptir. Bu noktada zorlama hapsi itiraz dilekçesi devreye girer. İtirazın, kararın tebliğinden itibaren belirli bir süre içinde yapılması gerekir.
Tazyik hapsi, hukuka aykırılığın devam etmesini engellemek için kullanılan güçlü bir yaptırım aracıdır. Amaç cezalandırmak değil; bireyi, kanunlara ve mahkeme kararlarına uymaya zorlamaktır.

Zorlama Hapsi Süresi
Zorlama hapsi süresi, uygulama alanına ve ilgili mevzuata göre değişkenlik gösterir. Ancak temel ilke, bu hapsin “süreli ancak geçici” bir yaptırım olmasıdır. Yani amaç, kişiyi bir eylemi yapmaya ya da bir karara uymaya zorlamak, onu cezalandırmak değil.
En sık rastlanan örneklerden biri olan tazyik hapsi nafaka için süre, 3 aya kadar olabilir. Bu süre sonunda kişi hâlâ yükümlülüğünü yerine getirmemiş olsa dahi serbest bırakılır. Ancak alacaklı taraf tekrar başvurarak süreci yeniden başlatabilir.
6284 sayılı kanun zorlama hapsi kapsamında ise süre 10 günden 30 güne kadar belirlenebilir ve tedbir kararlarının ihlali hâlinde art arda uygulanabilir.
Burada kritik bir detay daha var: Tazyik hapsi, yükümlülük yerine getirildiği anda sona erer. Yani kişi 3 ay hapisle cezalandırılmış olsa bile, örneğin nafakasını öderse veya velayet kararına uyarsa, hemen tahliye edilir.
Zorlama hapsi süresi, sabit değil; kişinin davranışına göre şekillenen bir baskı aracıdır. Bu yüzden hem sürenin hem de uygulamanın hakkaniyete uygun yapılması önemlidir.
Disiplin Hapsi Nedir?
Disiplin hapsi, kamu düzeni, yargının işleyişi veya devlet otoritesinin ihlal edilmesi gibi durumlarda uygulanan özel bir hapis türüdür. Bu hapis, bir ceza mahkemesi kararı gerektirmez; doğrudan idari ya da yargısal otoriteler tarafından verilebilir.
En sık karşılaşılan örneklerden biri, mahkemeye hakaret, duruşmayı bozma ya da tanıklık görevini yerine getirmeme gibi eylemlerdir. Bu tür durumlarda hâkim, doğrudan disiplin hapsi kararı verebilir. Amaç yine cezalandırmak değil; adaletin işleyişini sağlamak ve kamu otoritesini korumaktır.
Disiplin hapsinin süresi, genellikle kısa tutulur. Birkaç gün ile birkaç hafta arasında değişebilir. Ancak bu sürede kişi, yükümlülüğü yerine getirirse serbest bırakılmaz; çünkü disiplin hapsinde yükümlülüğü yerine getirme, tahliye nedeni değildir.
Disiplin ve Tazyik Hapsi Arasındaki Fark Nedir?
Her iki hapis türü de ceza olmaktan çok, kamu düzenini sağlamak ya da bireyi yükümlülüğe zorlamak için kullanılır. Ancak disiplin hapsi ile tazyik hapsi arasında bazı temel farklar vardır:
Amaç:
Tazyik hapsi, bir yükümlülüğü yerine getirmeyen kişiyi bu eylemi gerçekleştirmeye zorlamak için uygulanır.
Disiplin hapsi ise yargı düzenini veya kamu otoritesini ihlal eden davranışları önlemek ya da cezalandırmak için kullanılır.
Tahliye Şartı:
Tazyik hapsinde, yükümlülük yerine getirildiği anda tahliye mümkündür.
Disiplin hapsinde ise kişi süresini tamamlamadan serbest bırakılamaz.
Yetki ve Uygulama:
Tazyik hapsi, genellikle aile, icra ve medeni hukukla ilgili davalarda mahkeme kararıyla uygulanır.
Disiplin hapsi, doğrudan yargıç ya da idari merci tarafından verilebilir.
Hapsen tazyik, kişisel sorumluluklara uymayan bireyleri uyumlu hale getirmek için kullanılırken; disiplin hapsi, kamu düzenini sağlamak ve otoriteyi korumak için devreye girer.

Zorlama Hapsine İtiraz
Zorlama hapsi, kişiyi bir mahkeme kararını yerine getirmeye zorlamak için uygulanan geçici bir yaptırımdır. Ancak her karar gibi bu hapis kararına da itiraz yolu açıktır. Hatalı, ölçüsüz ya da hukuka aykırı bir şekilde verilmiş hapsen tazyik kararlarının üst mahkemeye taşınması mümkündür.
İtiraz süresi genellikle kararın tebliğinden itibaren 7 gündür. Bu süre içinde sulh ceza hâkimliğine başvuru yapılmalıdır. İtiraz dilekçesinde, hapsin dayandığı gerekçenin hukuka aykırılığı açık bir şekilde belirtilmeli, varsa yükümlülüğün yerine getirildiğine dair belgeler de eklenmelidir. Örneğin nafaka tazyik hapsi söz konusuysa, ödeme dekontları bu süreçte belirleyici olur.
Unutulmamalı ki zorlama hapsi süresi dolmadan yapılan etkili bir itiraz, süreci durdurabilir ya da kararın tamamen kaldırılmasını sağlayabilir. Bu nedenle, doğru zamanda, doğru argümanlarla yapılan bir itiraz, bireyin özgürlüğünü geri kazanmasını sağlayabilir.
Zorlama Hapsi Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği
Aşağıda sadeleştirilmiş bir zorlama hapsi itiraz dilekçesi örneği bulabilirsin. Bu sadece şablon amaçlıdır; her durumun detayına göre uyarlanması gerekir:
T.C. ……………. SULH CEZA HÂKİMLİĞİ’NE
İTİRAZ EDEN: [Ad Soyad – TC Kimlik No – Adres]
KARAR VEREN MAHKEME: [Hapsi veren mahkeme adı]
DOSYA NO: [Kararın dosya numarası]
KONU: [..] tarihli zorlama hapsi kararına itirazımızdır.
AÇIKLAMALAR:
Tarafıma uygulanan tazyik hapsi kararı, [..] yükümlülüğünü yerine getirmiş olmama rağmen verilmiştir. [Varsa ödeme belgeleri, şahitler vb. özetlenir.] Bu karar, hem hukuka hem de hakkaniyete aykırıdır.
HUKUKİ NEDENLER: İİK, HMK, AYM içtihatları
TALEP: Zorlama hapsi kararının kaldırılmasına karar verilmesini arz ederim.
İMZA
Bu örnek, özellikle zorlama hapsi itiraz dilekçesi arayanlar için başlangıç noktası olabilir. Ancak profesyonel bir destek alınması sürecin etkinliğini artırır.
Zorlama Hapsi Şikayetten Vazgeçme
Birçok kişi şunu sorar: “Tazyik hapsi başladıktan sonra şikayetten vazgeçersem ne olur?”
Cevap: Duruma göre değişir.
Zorlama hapsi, ceza davası değil; çoğunlukla bir icra veya aile hukukuna dayalı yükümlülüğün ihlaline ilişkin olduğundan, şikayet geri çekilse dahi mahkeme süreci kendiliğinden sona ermez. Özellikle 6284 sayılı kanun zorlama hapsi gibi kamu düzenini ilgilendiren tedbirlerde, zorlama hapsi şikâyetten vazgeçme sonuç doğurmayabilir.
Ancak nafaka tazyik hapsi gibi şahsi alacaklardan doğan durumlarda, alacaklı “şikayetçi değilim” der ve yükümlülük (örneğin nafaka borcu) ödenmişse, mahkeme kararı geri alabilir. Fakat burada da dikkat: Vazgeçme mutlaka yazılı şekilde, mahkemeye sunulmalıdır. Yalnızca sözlü beyan yeterli olmayabilir.
Özetle: Şikâyetten vazgeçme bazı durumlarda etkili olabilir ama otomatik olarak zorlama hapsini sona erdirmez. Sürecin teknik bir hukuki altyapısı vardır.

Tazyik Hapsi Örnek Yargıtay Kararları
Yargıtay, hapsen tazyik davası ve uygulamaları konusunda yıllar içinde birçok içtihat oluşturmuştur. Bu kararlar, uygulamanın sınırlarını ve ilkelerini netleştirir. İşte bazı örnekler:
🔹 Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, bir kararında nafaka yükümlüsüne 3 ay tazyik hapsi uygulanmasını hukuka uygun bulmuş ancak itiraz süresi içinde yapılan ödeme nedeniyle tahliyesine karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
🔹 Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, velayet hakkı tanınan ebeveynin çocuğu karşı tarafa teslim etmemesi nedeniyle verilen zorlama hapsi kararını onamıştır.
🔹 Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 6284 sayılı kanun zorlama hapsi kapsamında, tedbir kararına uymayan eşe verilen 15 günlük tazyik hapsinin “ölçülü ve yerinde” olduğuna hükmetmiştir.
Bu kararlar, özellikle “zorlama hapsi itiraz süresi nedir?”, “haklı gerekçeler nelerdir?” gibi sorulara yanıt verirken emsal niteliği taşır. Avukat desteğiyle bu kararların benzerlerini kendi durumunuza uyarlayarak mahkemeye sunmak, elinizi güçlendirir.
Zorlama Hapsi Sık Sorulan Sorular (FAQ)
❓️Tazyik hapsi hangi cezaevinde yatılır?
Hapsen tazyik, genellikle kişinin ikamet ettiği yere en yakın açık veya kapalı infaz kurumunda infaz edilir. Ancak cezaevi seçimi, yerel infaz savcılığının takdirindedir.
❓️3 ay tazyik hapsi ne kadar yatar?
Zorlama hapsi infazında koşullu salıverme veya denetimli serbestlik uygulanmaz. Yani 3 ay ceza alan kişi, 3 ayı da tamamen yatar.
❓️3 gün tazyik hapsi ne kadar yatar?
Tazyik hapsinde indirim uygulanmaz. 3 gün hapis cezası, 3 tam gün cezaevinde geçirilir.
❓️Zorlama hapsi ertelenebilir mi?
Hayır, zorlama hapsi ertelenemez. Mahkeme kararı kesinleştiğinde infaz süreci derhal başlar.
❓️Zorlama hapsi para cezasına çevrilir mi?
Tazyik hapsi, adli para cezasına çevrilemez. Amaç, para değil yükümlülüğün yerine getirilmesidir.
❓️Tazyik hapsi sabıkaya işler mi?
Hayır, hapsen tazyik sabıka kaydına işlemez çünkü bu bir adli ceza değil; icrai nitelikte geçici bir yaptırımdır.
❓️Tazyik hapsi kalktı mı?
Hayır, tazyik hapsi kalkmadı. Özellikle 6284 sayılı kanun, nafaka yükümlülüğü gibi konularda halen aktif şekilde uygulanmaktadır.

Tazyik Hapsinde Avukat Desteğinin Önemi
Tazyik hapsi, sıradan bir yaptırım değildir. Uygulama biçimi, sonuçları ve itiraz süreçleriyle birlikte hem hukuki hem de insanî riskler taşır. Özellikle nafaka yükümlülükleri, 6284 sayılı kanun kapsamındaki kararlar ya da mahkeme emirlerine uymama durumlarında karşılaşılan zorlama hapsi, yanlış adımlar atıldığında telafisi zor mağduriyetlere yol açabilir.
İşte tam da bu noktada, alanında deneyimli bir avukat desteği hayati hale gelir. Zorlama hapsi süresi, itiraz yolları, dilekçe düzenlemeleri ve infaz süreci gibi teknik alanlarda profesyonel yönlendirme almak, hem hak kaybını önler hem de kişisel özgürlüklerin korunmasını sağlar.
Biz, Dönmez Hukuk ve Danışmanlık olarak; sadece yasa diliyle değil, insan diliyle konuşuyoruz. Ankara merkezli başlayan yolculuğumuzu bugün Türkiye’nin dört bir yanında sürdürüyor, ceza hukuku, aile hukuku, icra-iflas, iş kazaları, kamulaştırma ve daha birçok alanda hak arayanlara rehberlik ediyoruz.
Hukukun sadece yazılı metinlerden ibaret olmadığını biliyoruz. Çünkü her dosyanın ardında bir hayat var.
Eğer siz de hapsen tazyik durumuyla karşı karşıyaysanız ya da zorlama hapsine itiraz sürecinde destek arıyorsanız, yalnız değilsiniz.
Dönmez Hukuk ve Danışmanlık olarak 7/24 yanınızdayız.
Gelin, hakkınızı birlikte savunalım. Bizimle hemen iletişime geçin.

