uyuşturucu madde kullanımı cezası

Türkiye’de uyuşturucu satmanın ve kullanmanın cezası, kanunda en ağır yaptırımlarla düzenlenen suç tipleri arasındadır. Toplumsal etkileri, bireysel bağımlılık riskleri ve kamu sağlığı üzerindeki yıkıcı sonuçları nedeniyle, hem kullanım hem de ticaret fiilleri Türk Ceza Kanunu’nda detaylı olarak ele alınmıştır.

Bu içerikte uyuşturucu madde kullanma, bulundurma, uyuşturucu madde temin etme cezası, ticaret yapma ve kaçakçılık suçlarının yasal karşılıklarını güncel Yargıtay kararları ışığında inceleyecek, ayrıca uyuşturucu suçlarında savunma süreçleri, etkin pişmanlık, denetimli serbestlik ve mahkemelerin yaklaşımını aktaracağız.

Ceza yargılamasında doğru bir strateji belirlemek için hem TCK 188 hem de TCK 191 uygulamalarının güncel yorumlarını bilmek kritik önem taşır. Özellikle uyuşturucu satmanın cezası hakkında yanlış bilinen çok sayıda detay bulunduğundan, hukuki destek sürecinin profesyonel yürütülmesi gerekir.

Uyuşturucu Madde Kullanma Suçu Nedir?

Uyuşturucu içmenin cezası ya da bilinen diğer ifadeyle uyuşturucu kullanma suçu, TCK 191 kapsamında düzenlenir ve kişinin uyuşturucu maddeyi ticari amaç gütmeksizin, yalnızca “kullanmak” için elde etmesi, bulundurması veya tüketmesi halinde oluşur. Bu suçun merkezinde “kullanım amacı” vardır. Yani failin elindeki maddenin miktarı, paketleme özellikleri, tartım düzeni gibi unsurlar, mahkemenin suçu “kullanma” mı yoksa “ticaret” mi olarak değerlendireceğini belirler.

Kullanma suçu çoğu zaman bağımlılık, psikolojik sorunlar veya sosyal çevre etkisiyle ortaya çıkar. Bu nedenle kanun koyucu, TCK 191’de hapis cezasından önce tedavi ve denetimli serbestlik gibi seçeneklere ağırlık verir.

Bununla birlikte, iki temel nokta önemlidir:

  • Kişi verilen yükümlülükleri yerine getirmezse doğrudan hapis cezası gündeme gelir.
  • Kullanım amacıyla bulundurulan maddenin “ticaret düzeyine” yaklaştığı durumlarda savcılık suç vasfını TCK 188’e çevirebilir.

Kullanma suçu, toplumsal tehlikesi düşük görülse de yargılaması hassastır. Özellikle uyuşturucu kullanma suçu cezası konusunda mahkemeler kişinin tutumuna büyük önem verir.

Uyuşturucu Madde Bulundurma Sınırı

Hukukumuzda tek bir “uyuşturucu madde bulundurma sınırı” yoktur. Sınır, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarıyla her madde türüne göre farklı şekilde belirlenir. Çünkü aynı gramaj her madde için aynı etkiyi yaratmaz. Dolayısıyla kullanım miktarı ile ticaret miktarını ayıran çizgi, hem kimyasal yoğunluğa hem de failin davranış biçimine göre değerlendirilir.

Yargıtay’ın kabul ettiği kriterler özetle şöyledir:

  • Maddenin miktarı,
  • Kaç paket halinde olduğu,
  • Hassas terazi, kilitli poşet, fişekleme ekipmanı gibi ticaret emareleri,
  • Failin daha önce kullanım geçmişi veya bağımlılık durumu,
  • Yakalanma şekli ve çevresel koşullar.

Bu nedenle, örneğin tek paket halindeki düşük gramaj bir maddenin kullanım amaçlı olduğu kabul edilirken, aynı gramajın çoklu paketlerde bulunması “ticaret kastı” şüphesi yaratabilir.

Yani uygulamada sabit bir gram sınırından söz etmek mümkün değildir. Dosya ve olayın özel şartları değerlendirilir. Özellikle cezanın TCK 191’den TCK 188’e kayması durumunda yaptırım 10 katına kadar çıkabileceğinden, bu ayrım yargılamanın kaderini belirler.

uyuşturucu kullanmanın cezası

Uyuşturucu Madde Almak, Bulundurmak veya Kullanmak Cezası (TCK Madde 191)

TCK 191, toplum sağlığını korumayı hedefleyen ama bireyin rehabilitasyonunu merkeze alan bir düzenlemedir. Bu madde, uyuşturucu maddeyi kullanan, kullanmak için satın alan, kullanmak için bulunduran veya kullanmak amacıyla kabul eden kişileri kapsar.

Amaç “ceza vermek”ten önce kişiyi suç çevresinden koparmak, bağımlılığı varsa tedavi etmektir. İşte bu yüzden uyuşturucu kullanma suçu cezası çoğu dosyada hapis değil, tedavi ve denetim yükümlülüğüne dayalı bir süreç haline gelir.

TCK 191’in öne çıkan yönleri:

Suçun temel cezası 2–5 yıl arası hapis olarak belirlenmiştir.

Ancak mahkeme ilk aşamada cezaya hükmetmez. Bunun yerine “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” gibi bir karar verilmez, doğrudan kamu davasının açılmasının ertelenmesi (KDAE) gündeme gelir.

KDAE süresi 5 yıldır ve bu süre içinde kişi tedavi, denetimli serbestlik veya bazı yükümlülüklere tabi tutulur.

Eğer kişi yükümlülüklere uyarsa dava açılmadan dosya kapanır.

Uymazsa bu kez savcı doğrudan dava açar ve hapis cezası gündeme gelir.

Bu yönüyle TCK 191, hem bireyi cezalandırmaktan önce tedavi etmeyi hedefler hem de toplum güvenliğini korur.

Uyuşturucu maddeyi “kullanmak amacıyla” bulunduran kişi ile “ticaret amacıyla” bulunduran kişi arasındaki fark, bir dosyanın tüm kaderini belirler. Bu yüzden savcılık ve mahkeme değerlendirmeleri adeta cerrah titizliğiyle yapılır.

Uyuşturucu Madde Ticareti

Uyuşturucu madde ile ilgili en ağır yaptırım TCK 188 kapsamında düzenlenen uyuşturucu ticareti yapmanın cezası hususudur. Bu suç, toplum sağlığını doğrudan hedef alan ağır bir eylem olarak kabul edildiğinden, cezalar hem yüksek, hem de infaz açısından daha katıdır.

Uyuşturucu kaçakçılığı ya da ticareti sayılan fiiller:

  1. Satmak,
  2. Satışa arz etmek,
  3. Başkalarına vermek,
  4. Sevk etmek, nakletmek,
  5. Depolamak,
  6. İthal veya ihraç etmek,
  7. Üretmek.

TCK 188’e göre temel ceza 10 yıldan 15 yıla kadar hapis ve yüksek miktarda adli para cezasıdır.

Suçun okul, yurt, kışla gibi alanlarda işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılır.

Suçun örgütlü biçimde işlenmesi halinde ceza çok daha ağırlaştırılır.

Bu noktada Yargıtay’ın yaklaşımı nettir.

Bir kişi uyuşturucu maddeyi ticari ölçekte paketlemişse, yanında hassas terazi bulunduruyorsa, kullanıcı çevresine dağıtıyorsa ya da maddenin türü ve miktarı yüksekse “ticaret kastı” var kabul edilir. Tersine, kişi yalnızca kullanım ölçüsünde maddeyle yakalanmışsa ve ticaret emaresi yoksa TCK 191 kapsamında değerlendirme yapılır.

Kullanım suçu rehabilitasyon ağırlıklı iken, ticaret suçu tamamen kamu güvenliğini korumaya yönelik, sert ve kararlı bir düzenlemedir.

uyuşturucu kullanma

Uyuşturucu Ticareti Yapmanın Cezası (TCK Madde 188)

TCK 188, uyuşturucu suçlarının en sert ve en katı düzenlemesidir. Kanun koyucu burada yalnızca bireyin değil, toplumun tamamının korunmasını hedefler. Bu nedenle ceza politikası oldukça ağırdır. Uyuşturucu ticareti yapmanın cezası, kullanma suçuyla hiçbir şekilde kıyaslanamayacak kadar yüksek bir yaptırım içerir ve infaz rejimi de çok daha sınırlayıcıdır.

TCK 188’e göre uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi üreten, satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, ithal veya ihraç eden herkes “ticaret” kapsamında değerlendirilir. Cezanın alt sınırı 10 yıl hapis ve oldukça yüksek miktarda adli para cezasıdır.

Mahkemeler bu suçu değerlendirirken yalnızca madde miktarına bakmaz, maddenin paketlenme biçimi, hassas terazi bulundurulması, suç çevresiyle bağlantı, iletişim kayıtları, kolluk teknik takibi ve hatta şüphelinin yaşam tarzı dahi ticaret kastının varlığını anlamak için incelenir.

Cezanın artırıldığı durumlar ise şöyledir:

  • Suçun okul, yurt, hastane gibi alanlarda işlenmesi
  • Suçun örgütlü yapılar içinde gerçekleştirilmesi
  • Çocukların kullanılması veya suça dahil edilmesi
  • Uyuşturucunun sentetik, tehlike düzeyi yüksek türlerden olması

Bu durumlarda ceza yarı oranında artırılır veya üst sınırdan uygulanır. İnfaz açısından da bu suçta denetimli serbestlik, erteleme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması gibi imkanlar çok kısıtlıdır.

TCK 188, devletin uyuşturucuya karşı “sıfır tolerans” politikasının en sert yansımasıdır. Özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir gibi yoğun kentlerde verilen kararlar giderek daha da ağırlaşmaktadır.

Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanılmasını Kolaylaştırma (TCK Madde 190)

TCK 190, çoğu kişi tarafından göz ardı edilse de pratikte son derece sık uygulanan bir hükümdür. Bu suç, bizzat uyuşturucu kullanmak ya da satmak değil, kullanımı kolaylaştırmaya yönelik her türlü davranışı cezalandırır. Kanun bunu bir suç çevresinin genişlemesini engellemek için düzenlemiştir.

TCK 190 kapsamına giren fiiller şunlardır:

  • İnsanlara uyuşturucu kullanmaları için yer, mekan veya imkan sağlamak
  • Uyuşturucunun nasıl kullanılacağını öğretmek
  • Kullanımı özendirmek, teşvik etmek
  • Başkalarının kullanmasını kolaylaştıracak düzenlemeler yapmak

Bu fiillerin cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olmakla birlikte, eylem çocuklara yönelikse ceza çok daha sert şekilde artırılır. Mahkemeler bu suçta failin kastını, davranışın etkisini ve eylemin “kolaylaştırıcı” niteliğini değerlendirir. Örneğin bir kişinin evinde düzenli uyuşturucu kullanımına izin vermesi bile bu madde kapsamında cezalandırılabilir.

TCK 190, TCK 191 ve 188 arasındaki “köprü alanı”dır.

Kişi satmıyor olabilir, kullanmıyor da olabilir. Fakat başkalarının kullanmasına zemin hazırlıyorsa suç işlenmiş sayılır. Bu nedenle mahkemeler özellikle gençler arasında hızla yayılan “grup kullanımı” dosyalarında 190. maddeyi sıklıkla uygular.

Bu madde, toplumsal tehlikenin zincirleme biçimde genişlemesini önleyen önemli bir hukuki bariyer olarak işlev görür.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Denetimli Serbestlik

Uyuşturucu kullanma suçu ve bulundurma suçlarında mahkemelerin en çok uyguladığı tedbirlerden biri denetimli serbestliktir. Bu mekanizma, bireyi cezaevine göndermek yerine kontrollü bir iyileşme sürecine yönlendirir. Buradaki temel amaç cezalandırmadan çok rehabilitasyon sağlamaktır. Çünkü yasa koyucu, kullanıcıyı “suçlu”dan ziyade “korunması gereken risk grubu” olarak yorumlar.

Denetimli serbestlik genellikle ilk kez uyuşturucu ile yakalanan ya da suça sürüklenme ihtimali düşük bireylerde uygulanır. Mahkeme, sanığın sosyal çevresini, eğitim durumunu, madde kullanım alışkanlığını ve yeniden suça yönelme riskini inceleyerek bu tedbire karar verir.

Karar verildikten sonra kişi, belirli periyotlarda kuruma giderek imza atar, madde testi verir ve psikososyal destek programlarına katılır. Süre genellikle 1 yıl olmakla birlikte mahkemenin değerlendirmesiyle uzatılabilir. Bu süreçte kişi yükümlülüklere uymazsa dosya yeniden açılır ve hapis cezası uygulanma riskine dönüşür.

Denetimli serbestlik, kullanım suçlarında uygulanan en kritik hukuki avantajlardan biridir. Doğru yönetilirse hem birey hem de toplum açısından koruyucu işlev görür.

Uyuşturucu Suçunda Etkin Pişmanlık

Uyuşturucu maddelerle ilgili suçlarda etkin pişmanlık, sanığın soruşturma makamlarına yardımcı olması ve suçun ortaya çıkarılmasına katkı sunması halinde uygulanan özel bir indirime işaret eder. Bu düzenleme, özellikle ticaret suçlarında suç örgülerinin çözülmesi için kullanılan güçlü bir hukuki araçtır.

TCK’ya göre etkin pişmanlık, sanığın:

  1. Maddeyi aldığı veya verdiği kişileri açıklaması,
  2. Suç organizasyonunun işleyişine dair bilgi vermesi,
  3. Soruşturmanın ilerlemesine kayda değer katkı sağlaması

Hallerinde uygulanır. Bu durum cezada ciddi indirimlere yol açabilir. Hatta bazı dosyalarda cezanın büyük oranda düşmesine veya ertelenmesine neden olur.

Kullanım veya bulundurma suçlarında etkin pişmanlık, kişinin maddeyi nasıl temin ettiğini anlatması ve soruşturmayı kolaylaştırması halinde gündeme gelir. Mahkeme veya savcılık, sanığın beyanının gerçeğe uygun olmasını ve soruşturmaya somut fayda sağlamasını arar.

Etkin pişmanlık, ceza hukukunda “samimiyet testi” gibidir:

Sanığın gerçekten suç çevresinden uzaklaşma iradesi taşıyıp taşımadığını anlamak için kullanılır.

Doğru kullanıldığında hem failin daha hızlı topluma kazandırılmasını sağlar hem de uyuşturucu pazarını besleyen zincirlerin kırılmasına yardımcı olur.

uyuşturucu taşımak ve bulundurmak

Uyuşturucu Kullanma ve Bulundurma Suçu Yargıtay Kararları

Uyuşturucu kullanma suçu ve bulundurma suçlarında Yargıtay’ın içtihatları, yerel mahkemelerin kararlarına yön veren en kritik kaynaklardan biridir. Yüksek Mahkeme, özellikle kullanım amacı ile ticaret amacı arasındaki farkın tespitine büyük önem verir. Çünkü kişinin üzerinde ele geçirilen madde miktarı, kullanım araçları, ambalaj şekli ve şahsın davranış biçimi cezayı doğrudan etkiler.

Yargıtay, son dönem kararlarında şu kriterleri vurgular:

  • Maddenin tek seferlik mi yoksa çoklu kullanıma uygun mu olduğu,
  • Ele geçirilen maddenin yanında hassas terazi, paketleme malzemesi vb. unsurlar bulunup bulunmadığı,
  • Sanığın kullanım geçmişi, bağımlılık durumu ve adli tıp raporları,
  • Kişinin yakalandığı ortam ve eylemin niteliği.

Bu kararlar ışığında Yargıtay, kullanım amacı taşıyan düşük miktarlı maddelerde uyuşturucu bulundurmanın cezası yerine tedavi ve denetimli serbestlik yöntemlerini ön planda tutarken bulundurma sınırını aşan, ticari nitelik gösteren durumlarda çok daha ağır yaptırımları onamaktadır.

Yerel mahkemelerin hatalı olarak “ticaret” kabul ettiği dosyaların bir kısmı, Yargıtay denetiminde “kullanma” olarak değerlendirilerek bozulan örneklere sahiptir. Buna karşın cezadan kaçınmak amacıyla “kullanıcıyım” savunması yapan kişilerin beyanlarını desteklemeyen dosyalar da çoğu kez onanır.

Yargıtay, uyuşturucu suçlarında yalnızca madde miktarına değil, tüm olay örgüsüne, delil bütünlüğüne ve failin davranış biçimine birlikte bakarak karar verir. Bu nedenle her dosyada teknik savunma büyük önem taşır.

Uyuşturucu Avukatı Ankara

Uyuşturucu suçlarında yürütülen yargılamalar teknik, hızlı ve çoğu zaman hayati sonuçlar doğurur. Özellikle Ankara gibi büyük şehirlerde bu dosyalar, savcılıkların özel birimlerinde incelenir ve soruşturma süreci oldukça sıkıdır. Bu nedenle etkin bir savunma, yalnızca mevzuatı bilmekle değil, Yargıtay kararlarını doğru yorumlamak ve delilleri stratejik şekilde yönetmekle mümkündür.

Bir uyuşturucu avukatı, sürecin her aşamasında kritik roller üstlenir:

  • Gözaltı aşamasında ifade stratejisinin belirlenmesi,
  • Denetimli serbestlik ve tedavi tedbirlerinin devreye alınması,
  • Etkin pişmanlık hükümlerinin lehine uygulanması,
  • Delil değerlendirmesinde hatalı işlemlerin tespiti,
  • Ticaretten kullanıma döndürme savunması,
  • Haksız yakıştırmaların önlenmesi,
  • Dosyanın Yargıtay aşamasında doğru şekilde taşınması.

Ankara Uyuşturucu Avukatı

Ankara’da yürütülen uyuşturucu soruşturmalarında, doğru hukuki yönlendirme çoğu zaman cezanın niteliğini ve hatta kişinin özgürlüğünü belirler. Bu nedenle profesyonel bir destek, sürecin kaderini değiştirebilir.

Dönmez Hukuk & Danışmanlık, uyuşturucu suçları başta olmak üzere ceza hukuku alanında kapsamlı ve nitelikli hukuki destek sunan, deneyimi yüksek bir hukuk bürosudur. Müvekkillerin ihtiyaçlarına hızlı, çözüm odaklı ve mevzuata tam uyumlu şekilde yaklaşmayı ilke edinir. Soruşturma ve kovuşturma süreçlerinde dosyanın tüm detaylarını titizlikle inceleyerek, somut deliller ışığında en güçlü savunma stratejisini oluşturmayı hedefler. Profesyonel kadrosu, güncel Yargıtay içtihatlarını yakından takip ederek her dosyaya özgü hukuki çözüm üretir.

Dönmez Hukuk & Danışmanlık, hukuki sürecin her aşamasında müvekkillerine şeffaf iletişim, güçlü temsil ve güvenilir danışmanlık sağlamayı amaçlar. Uyuşturucu suçlarına ilişkin hukuki destek almak isteyen bireyler için kapsamlı bir yönlendirme ve etkili sonuç odaklı hizmet sunarak sürecin en sağlıklı şekilde yönetilmesine katkı sağlar.

Sıkça Sorulan Sorular

2 kez uyuşturucu yakalanmanın cezası ne kadardır?

Kişi ikinci kez yakalandığında yine TCK 191 kapsamında değerlendirilir ancak denetimli serbestlik ihlali, geçmiş tedbirler ve dosya durumu cezayı artırıcı etki yapabilir. Mahkeme çoğunlukla hapis cezası verip erteleme veya tedavi-denetim seçeneklerini yeniden değerlendirmez.

Uyuşturucu suçuna hangi mahkeme bakar?

Uyuşturucu kullanma ve bulundurma suçuna asliye ceza mahkemeleri, ticaret ve sevk-idare niteliğindeki suçlara ağır ceza mahkemeleri bakar.

Uyuşturucu suçu denetimli serbestlik kaç yıl?

TCK 191 kapsamında denetimli serbestlik süresi 1 yıldır. Gerekli görülürse tedavi ve denetim yükümlülükleri uzatılabilir.

Uyuşturucu suçu kaçta kaç yatar?

Ticaret suçlarında infaz rejimi genel kurallara tabidir. İyi hal indirimiyle birlikte cezanın yaklaşık %50’si infaz edilir. Kullanma-bulundurma suçunda verilen hapis cezaları çoğunlukla ertelenir veya denetimli serbestliğe çevrilir.

Uyuşturucu suçundan 12 yıl ceza alan ne kadar yatar?

İnfaz sistemi gereği 12 yıl cezanın yaklaşık yarısı infaz edilir. İyi hal uygulanırsa daha da azalabilir. Ancak örgütlü suç, tehlikeli madde miktarı veya nitelikli haller süreyi yükseltebilir.

Uyuşturucudan alınan ceza paraya çevrilir mi?

Kullanma ve bulundurma suçunda verilen kısa süreli hapis cezaları bazı koşullarda adli para cezasına çevrilebilir. Ancak uyuşturucu ticareti suçunda para cezasına çevirme kesinlikle mümkün değildir.

1